sapıtılır, tamam, bir yere kadar anlarım ama bu kadarı da olmaz. içmesini bilmiyorsan içme kardeşim. insanlığın bi onuru var.
bir mayıs kutlatılmıyor diye üzülenler niye iki mayısın kutlanmamasından beis duymaz, anlamış değilim. onu da kutlayın kardeşim, polis molis de olmaz. yüzyılın fake’ini atarsın muammer&celaleddin kardeşlere.
bir mayıs bayram gibi kutlansın
her sendika 1 yıl boyunca hazırladığı sporcusunu pangaltı üzerinden taksime göndersin.
pangaltı-cumhuriyet caddesi > düz koşu
cumhuriyet caddesi-meydan > engelli
orada da çelenklerini savurup atatürk ve silah arkadaşlarına geçirmeye çalışsınlar.
bu triatlon yapılırsa bi sene yapılır, sonraki sene the marmara’nın üzerinden avlayıverirler allahıma.
bir mayısta meydanlaraaa
gitmeyin, mal mısınız?
22 temmuz 2007 olimpiyatlarından önce tüm sendikaların katıldığı bir toplantıda bülent arınç’ın manisa adlı bir caddeden ibaret şehrimizin sendika bölge başkanlarını çocuk gibi azarlaması hatta ileri gidip ağızlarına sıçması, içlerinde gezdirmesi ve ak partinin köylü, işçi ve zeus otel personelinin oylarının yüzde60 küsürünü alması.
işçiler ve işçi aileleri, köylüler ve narodnik fraksiyonlar.. kim size ne yapsın. elazığlı ülkücü işçiler derneğinin 1 mayısımı kutlaması kadar hoş bir olay olamaz diğer taraftan. bu taraftan da besim tibuk’un marksist olduğu günlerde sanırım tayyip erdoğan halısaha ayakkabısı için para biriktiriyordu.
sınıfsal bir gayret içerisinde olan bütün gruplar, birleşiiiin. kitle lideri beklemeyin artık. ayın bir günü de sendikalar için çalışmayı bırakın, bi boka yaramıyor nasıl olsa. prim alamayabilirsiniz ama çok büyük forsunuz olur haddehanede.
ben de anlamadım. yoksa o da mı taksimdeki türkçü afişlerden etkilenenlerden? yoksa o da mı nihal atsız’in uç fikirleriyle dolanlardan? yoksa o da mı büyük türkeline inananlardan? yoksa işi mi var da yazmıyor? bunları akşama öğrenicez.
angaralı kızlar
ankaralı değil angaralılardan bahsediyorum, sonra başıma olmadık işler açılıyor.
bunlarla konuşmayın. orgazm sigarasını yakıp kendimi tarihin en ünlü kompozitörlerinin passacaglialarına bırakmışken ve üstelik bunu da belirtmişken çişim geldi şeklinde bi yanıt verebiliyorlar.
seçiçi olun, angaralılardan uzak durun !
arka sıradakiler
fotoğraf myspaceden, üzerinde hiç oynamadım. alt kısımda sessizlik kemikler & isyan yazıyor. ben bir şey çıkaramadım ama elbet çıkaran olur. var mı bu gizemli arkadaşları tanıyan ??
bu arada hayır, soldaki selçuk şahin’in lise dönemlerindeki hali değil.
artıö gönül rahatlığıyla insanlarda da virüse rastlanan ülkelere gidebilirsiniz. hee bu meksika mı olur, amerika mı, kanada mı, yeni zellanda mı yoksa israil mi orası size kalmış. ama mutlaka gitmenizi öneririm buralara. gidin ve oradaki domuzlara sarılarak yatın. bu protein zengini hayvanlarla beslenin gerekirse. sonra da norveç, isveç gibi yaşam standartlarının ve refah seviyesinin yüksek olduğu yerlere gidin içinizdeki domuz sevgisiyle. ayrıca hastalıkların hızlı yayıldığı kurak ülkelere de uğrayın, mesela afrika ülkeleri gibi. hayatın tadı ancak böyle çıkar.
sikerler united
“go to work, send your kids to school
follow fashion, act normal
walk on the pavements, watch T.V.
save for your old age, obey the law
repeat after me: i am free”
maurits cornelis escher
amin.
deep throat 1972
türk pornosu nereye gidiyo
Özellikle seçtim bu afişi, bahsini edeceğim türün en eski örneklerinden biri olduğu için. bahsini edeceğim de başlıkta görüldüğü üzere türk pornosu. 60lardan itibaren hızlı gelişiyordu sektör ama son zamanlardaki birsıfırolsunbenimolsunculuk mahvetti piyasayı. sevda demirel de olmasa biterdik yani o derece. ama bir şeyler yapılacaktır mutlaka, yeni “şahin k”lar yetişecektir.
dün çok şey gördüm
hayatımda gördüğüm en sağlam içiciydi
ben 1 taneyi dipleyene kadar o 2 tane yuvarlıyordu
62ytl’nin olduğu biryerde ıslak mendilden kültablası yaptı
ki bu hayatımda gördüğüm en fantastik şeydi
kahvaltıda biranın içine yumurta kırdı
içimden vay amına koyim dedim
ama bozuntuya vermedim
orada biryerlerde henüz tanımadığımız ne kadar çok insan var hepsi birbirinden gerizekalı ya da uç insanlar.
Bu tip durumlarda ne yapılmalı
punk miles *spoiler for life*
sevgili benjamin’in zaman çarkını döndürdüp sağ kalan ada tayfasını 1977 yılına postalaması diziye yeni bir boyut kazandırdı. 77 yılı sakattır. asit, alkol, sigara, diy, grup seks varken müziğini önşevişme sayabileceğim bir dönemdir. zaten tsol‘in tersinin lost olması beni hep korkutmuştur.
kardeşim ister laleli’de takıl, ister tophane’de farketmez. böyle bir bira bardağı olmaz. ne lan o el bombası gibi. bir de bu tip bardaklardan bira içerken porno film izleyenler var, onların hayatlarının tez zamanda tır altında son bulmasını umuyorum. amelelikte üstünüze yok, amınıza koyim sizin.
bulamadım bunları hiç bir yerde. bulamayınca sınav kötü oturdu. eminim şimdi google’dan ders notu aratıp buraya gelen olacaktır. siz de benim gibi şapa oturdunuz işte, hadi geçmiş olsun bebelerim.
%108 kıro grind
metal camiasının en zeki ülkücüsü erhan kabakçı’nın kafa-göz giren procesinin mahsüllerine ulaşmak için beyaz tavşanı takip et.
piyango vursa da ağlarsın
çünkü sen doomcusun
aptalsın, salaksın, mankafasın
melankolik tavrını sikiyim
senin o sevgilini sikiyim
çünkü sen doomcusun
karı kızı başına toplarsın
neden ben, neden dünya diye ağlarsın
anathema zanathema dinleyip
hasta edersin elalemi
msnde sürekli dnd durursun
orospunun tek çocuğusun
gözyaşın kadar yarrak girsin götüne
girecekte
ağla sen ağla
sülaleni sikiyim
neye istinaen kesildi bu ağaçlar bilmiyorum, kaldırım taşları da yenilendi, yerlerine çok sikko olanları yerleştirildi. hatta kadir topbaşın içine sinmedi, bir kez daha yaptılar. şu fotoğrafa bir baksa, bir de caddenin şimdiki haline baksa hangisi içine sinerdi acaba? benim yıllardır içime sinmiyor.
iklimler’i izlerken aklıma geldi -fotoğraflar oradan snapshot’tır- caddenin eski hali maalesef ama sanırım artık devamlı aklıma gelmesi gerekiyor. gerçi bizdeki orospu çocukluğundan kaynaklanıyor olsa gerek ufak taşları söküp birbirine atıyordu millet. bunu yapacak adamın da amına koyim zaten, siktiler attılar istanbulu.
benim caddenin şu halinde yürürken bi fotoğrafım yok, nuri’nin olsun bari.
karşı duruşun dürümcüsü
beyoğlundaki mangal keyfinden bahsettiğimizi hemen anlamanız lazım başlıktan, anlamadıysanız siktirin gidin.
abd karşıtı posterlerle, barış dolum mesajlarla bir yandan da coca-cola satmasıyla garip ironilerin mekanı olmuştur burası hep. dün de böyleydi bizim için. mba nerede yapılır diye düşünürken hiç hazetmediğim pink floyd’dan another brick in the wall çaldılar. ani bir düşünce akımıyla we dont need no education esnasından hong kong’un benim için doğru tercih olacağına karar verdim, olmadı yeni zellanda.
bir de unutmadan söyleyeyim, mangal keyfinin ayranını beğenenlere bir de benim idrarımı tatmalarını tavsiye ederim.