Categories
Cihangir Yokuşu

üsküdarın yokuşları

bugün çıktım ve indim o yokuşlardan. çıkması rahat oldu, aşağıdan taksiye 1 yetele veriyorsunuz, sizi çıkarıyor. dolmuş mantığıyla çalışıyor ama, yani taksinin dolmasını bekliyorsunuz. inerken yürüyerek indim, hava karlıydı. patinaj çekebiliyorsunuz. önündeki kız varsa sizin onu takip ettiğinizi düşünüp salakça şeyler yapabiliyor ama ben yaptırmadım. üsküdardan karşıya geçmek değişik bir olay. ille de karşıya geçmem lazım diyorsanız nereye gideceğiniz çişiniz olup olmadığına göre seçin bence. çişiniz varsa beşiktaşa gitmeyin, çünkü beşiktaş – üsküdar arasında çalışan vapularda tuvalet gözlemleyemedim şu ana kadar ama üsküdardan eminönüne kaçan vapurlar büyük ve tuvaletleri var. kafanızı azıcık eğip gönül rahatlığıyla işeyebiliyorsunuz. karşı kıtada verdiğim noktaların ortasında kabataş diye bir yer var. oraya sakın gitmeyin, lanetli orası. levent kırca’ya da rastlayabilirsiniz üstelik, o adamı üstüne işettirir.

Categories
A Day to Remember

gazze şeridinde demlenmek istiyorum

iyakşamlar. ortadoğu’da ters giden hiçbir şey yok.
nato, çok organize bir örgüt. karagrahların girişine şey yazıyorlar; you cannot defeat us, so you may as well join us. çoğu ülke bu moloz işi blöfü çiğnemeden yiyor.
birleşmiş milletler çok güzel birleşmiş. tek gereken çocukları mutlu etmek. hiçbiri ağlamasın. hepsinin konuşan ekşinmenleri/asansörlü barbi evleri olsun. makam otomobillerinin arkasındaki intertoy şubesinin uluslararası bir önem taşıdığını biliyordum allahıma.
happy hanukkah sevgilim. piknik sepetim yanımda. içindekilerin hepsi de kosher.
merry xmas. bugün bugün savaş olamaz. çünkü bugün şükran duyarız.

inceden sarhoşum. çünkü hava çok soğuk(gereksiz bir neden olabilir evet). sabah gazeteye baktım, israil haritanın bir bölümüne sıçmış. bilin bakalım zürriyet isimli yüksek tirajlı yazılı basın organında spor sayfasından hemen önce kim yazıyor.
e-e-e ertuğrul özkök. oh yea!

bugün filistin’de kimse ölmedi, dün de ölmedi. yani ölmedi herhalde.
(#,ertuğrul özkök, aralık 2008, hürriyet)

yazı dağınık olabilir. ben de öyleyim.

Categories
Cihangir Yokuşu

inceltmeden kesenler

bir kısım kaybedeni yeni bir etiketle kümeliyorum. evet, “gündemin popüler kelimelerini kullanmayı seven gerizekalı” yaftalıyorum. yaftası aynı olanları grupluyorum. grupladıklarımı ne yapacağıma henüz karar vermedim. ama freudian işlere girişeceğim kesin. 
satırarası-ayar veriyim derken geldi- : zaman gazetesi konulu reklamlar yapıyor ya da yaptırıyor, her neyse. öyle ki çal üstüne en sikimdirik teknofılov indi-rak şarkısını her türlü mtv video ödülü alır. metraj problemi nedeniyle video ödüllerine aday gösterdim. metraj olayını da halletikleri vakit oscar 2’yi alacaklarını garanti ediyorum. oscar 2 dediğim şu her sene acayip isimli heriflerin aldığı oscar’lar. önce anlarsınız diye oscar 2 dedim. noktayı koyduktan sonra türk halkındaki nöron eksikliğini anımsayıverdim birden.
es. grup diyordum. bu insanların uzun zamandan beri takip ediorum. aslında cezalarını da gerçek zamanlı olarak veriyorum. metroda gördüklerim hemen sıyırabiliyor. dolmuş kuyruğunda beklerken denk geldiklerime kötü oluyor. bunlar kız ya da erkek olabiliyor. mallık eşey gözetmiyor sanırım. puff.. yoruldum. bunların rahatsızlıkları şu; dimdik bakıyorlar ama yüzünüze, gözünüze değil. size doğru bakıyorlar sadece. önceden görmezden geliyor, ayağımla tuttuğum tempolara falan devam ediyordum. artık ben de onlara bakıyorum, ama ben direk alınlarıyla burunları arasında o anlamsız alana bakıyorum, ağzımı da soru sorarcasına büküyorum. 4-5 saniye sonra ani şekilde aksi istikamete çeviyorlar kafalarını ki bu çok komik. sonra onlar da farkediyor komik olduğunu. yavaş ve kademeli olarak daha insani bir pozisyona girmeye çalışıyorlar. onlar döndükten sonra ben bakmaya devam ediyorum. bazıları hızlıca bir daha bakıyorlar bakıyor muyum diye. evet bakıyorum o zaman daha kötü oluyorlar sanırım. teşekkürler lustral sayende çok acımasızım. thanks god, sosyal bir tecavüz aparatı haline geldim. üstelik ucuzsunda kimseye yazdırmak zorunda değilim seni. sanırım 3 ytlsin ben her seferinde 5 ytl veriyorum eczacının çırağına. o da seviniyor. tam bir win-win projesi.

Categories
Cihangir Yokuşu

sevgi saygının çimentosudur

nihat

nihat doğan’ın lafıdır. kalp kırmayalım, sevgili saygılı olalım ya da ne yaptın sen nihat diyelim.

Categories
A Night to Forget

dirge for december

opeth yanlış yazmış bu şarkıyı, bu ne puslu aralık ayıdır. birkaç yazı önce küfür ettiğim güneşten özür dilerim. kendisi ni  gösterince içimiz sevinçle, moralle dönüyor; nolur dön artık. sıcaklığın 150 milyon kilometreyi yakın kılsın yine.

Categories
05:45 Hikayeleri

günde 5 vakit status update yaptım

  1. sivil itaatsiz is.. ya nagi duysna beni ödevi wercz snra sinema tmm mı?
  2. sivil itaatsiz is.. meleba, çok sıklıorum bn ama yaa ):..
  3. sivil itaatsiz is.. wiskiii, kahweeee…
  4. sivil itaatsiz is.. god is an astronaut züpr bi grp.. bitrmş çocklr..
  5. sivil itaatsiz is.. erdinj qelince chaldr kenk..

üç dakikada beş kere ileti değiştiren ya da durum güncelleyen varlıkların ilerleyen süreçte(yaklaşık 12 dakika sonra) kendini bilen insanların listelerinden bir daha dönmemek üzere uzaklaştırıldıklarını biliyor muydunuz?

Categories
Human Race Must Be Destroyed

god is an astronaut

ne ayak bunlar? lastefemde falan görüyorum, dinliyorsunuz bunu, ne iş? ekmek çıkar mı biz de, sürer miyim o ekmeğe balımı, kaymağımı, reçelimi, nutellemı? Bu arada nutella seven kızlar, benimde evimdeki 6 kavanoz nutella ve ben sizi bekliyorum.

Categories
05:45 Hikayeleri

güneşin yaptığı ipnelikler

güneş de ipne olmuş. bütün gün tepemizdeydi ama hava buz gibi. bizi ısıtmıyorsun, aldığım haberlere göre güney yarımkürede de yolunda gitmeyen şeyler var. merkür olsun, venüs olsun, buralarda iyi değil. sen neyi ısıtıyorsun kardeşim. yok olmadı bu yazı. sınavdan çıktım, yorgunum, tahmin ettiğimden de kötü gitti işler.

Categories
05:45 Hikayeleri

Ormandan kaçtık

sivilitaatsiz yeni bir logo yapmış, hiç hatırlayamadığım geçmişimden kareler belirdi bir an gözümde. meğerse ormandan gelmişim ben. neyse, fazla derinlere inmemek lazım. yarın sahabın köründe sınav var, canım sıkkın o yüzden.

Categories
Human Race Must Be Destroyed

doğalgaz faturaları

ahhhahahha, iyi oluyor amına koyim böyle, sikilyor insanlar. çok da hoşuma gidiyor. insanların götündeki donu alan şirket yine iş başında. sizler bu şirketi prison break dizisinden hatırlıyor olmalısınız. herkes faturada yazan tutarın son rakamına baksın, amorti 7 imiş. kuruşlar dahil değil tabi. kriz teğet geçip gitmiş oluyor böylece. inşallah rusya doğalgazı keser.

Categories
05:45 Hikayeleri

bi incelteyim

bir incelt bakalım. garip hadiselere mahal veriyor emesen yazışmalarım. link istediğim kişi inceltip veriyor linki. bir saniye bi incelteyim diyor. neyi inceltiyorsun kardeşim. 15 gün içinde inceltmeyenin emesen hesabı mı kapanıyor?

Categories
A Night to Forget

augmentin

sanırım biraz fazla hastayım.

Categories
A Day to Remember

i am a gay in san francisco..

..a black in south africa, an asian in europe, a chicano in san isidro, an anarchist in spain, a palestinian in israel, a mayan indian in the streets of san cristobal, a jew in germany, a gypsy in poland, a mohawk in quebec, a pacifist in bosnia, a single woman on the metro at 10pm, a peasant without land, a gang member in the slums, an unemployed worker, an unhappy student and, of course, a zapatista in the mountains.

-marcos

Categories
A Night to Forget

amokachi iyi forvetti

dersem suratıma bön bön bakarlar, ben de kötü müydü? derim. atan değil eğlendiren forvetti. attığıyla değil kaçırdığıyla söz ettirirdi adından. kendi taraftarı değil rakip taraftar tarafından sevilrdi. başka defans oyuncuları değil fatih akyel durdururdu onu. zıtlıkların adımı olması bir yana ismiyle de insanları terbiyesizleştirirdi. ne zaman amokachinin adı üçten fazla kez bir grupsal muhabbette geçse grup üyelerinden biri bir yere telefon etmek için ortamı terk ederdi. ercan taner üstüne basa basa ama kaçi derdi, adanalıların uyarıcısı olurdu. viagra ile amokachinin şovtivi haberlerine aynı zamanlarda konu olup, türkiyeye beraber gelmeleri elbette tesadüf değildi. bana göre ama-rikanın oyunuydu. hee “ne bunlar lan, ben olmuşum papadapulos, krizdeyiz krizde” deyip böyle şeylerin sikinizde olmadığının altını çizersiniz, ben  de sizin üstünüzü çizerim. paskalnuuma da iyiydi ya.

Categories
05:45 Hikayeleri

okuduğumuzu anladık mı cevap verelim

ne güzel kitaplardı bunlar. önce kafa karıştırmayacak bir metin, sonra bilinmeyen kelimelerin anlamları ve bunların cümle içinde kullanımları, sonra metin ile ilgili okuduğumu anladık mı cevap verielim bölümü, daha sonra dilbigisi konularında oluşan güzel türkçemiz bölümü ve en sonunda her kitapta daha fantastis bir isme sahip olduğunu gözlemlediğim bir kıssadan hisse bölümü ki en bomba kısım orasıdır aslında. bu kitapları yazan adamları düşünün bir de, herif üçüncü beşinci sınıf talebesine saçma bir şeyler anlatıp bu saçma şeyle ilgili saçma cevap verilmemesi mümkün kılınmış olan sorular soracak. talebe mi kaldı diyenin amına korum. bu kitap yazarlarının bir de üniversiteye hoca yapılmışı vardır, genelde de seçmelik ders verir. sizi sevmeyen arkadaşlarınız tarafından seçtirilir bu dersler, aman diyeyim. siz siz olun yapmayın, ebenizin amını görürsünüz. bu adamlar okumayacağı ödev için imanınızı gevretir sonra da masanın üstüne çıkıp cut my life into pieces, this my last resort der. valla garip şeyler bunlar

Categories
A Day to Remember

sivilitaatsiz yaslamış

bundan sonra ben de yaslayacağım, yazıyı tabi. başka bir şeyi değil.

Categories
05:45 Hikayeleri

bunu fransızca söyle

çok eski bir kankamın isteği üzerine apar topar paris’e uçtum. dün akşam da le grand véfour’da idim. harika bir réstaurant. hay allah yine mi fransızca konuştum réstaurant demişim, restaurant olacak. masamız kalabalıktı ve masadakilerin ortak dili ingilizceydi. herkes ortaya konuşurken ingilizce’yi tercih etse de, ben ikili temaslarımı fransızca vasıtası ile yaptım. temaslarım daha çok deydirip, geçme şeklindeydi. almanca da konuştum birkaç kere, yahudi arkadaşlarıma şalom demiştim masaya oturur oturmaz. o yüzden fazla tepki çekmedi almanca yaptığım auschwitz esprileri. masamızın en gizemli ismi hiç kuşkusuz jaul paul sartre idi. en çok onunla konuştum daha doğrusu ona konuştum. o fazla konuşmadı. bir ara ağzını açacakmış gibi oldu, ama yine birşey söylemedi. ayağımın dibine baktım, 3 boş chateau saint-amand şişesi gördüm. sonra bay sartre’a bir daha döndüm nedense bizden oldukça uzaklaşmıştı. duvarda asılı duruyordu sanki ayrıca etrafında varak çerçeve vardı yine sanki. masamızda benden başka bir de polat alemdar vardı türk olarak. kendisi benden çok daha iyi konuşuyordu fransızcayı. aksansız fransızcasıyla masamızın tek bayanı ürdünlü amira’yı baştan çıkarışını adeta aslan belgeseli seyreder gibi  izledim. sabah kalktığımda adeta mor görüyordum. o kadar alkol almıştımki her sabah gelen ereksiyon nöbetim, bu sabah ücretli izne çıkmıştı.

velhasıl, türkiye’nin geleceği için hükümetimiz elinden geleni yapıyor. bence panik yapmaya falan gerek yok. dünya bankası’nın rehberliğinde diğer üçüncü dünya ülkeleri ve güney afrika kabileleri tarafından denenmiş ekonomik paketlerimiz piyasaları o biçim yapacak.

értuğrul özkök, paris ’08

Categories
Human Race Must Be Destroyed

pröfesör döktör örhan kural

orhan kural kadar kıral insan görmedim. bi kere üretken bir yazar. affetmiyor, yazıyor, vuruyor ağzına ağzına daktilonun. yani büyük ihtimalle daktiloyla yazıyordur. kompiter falan gibi termik santrallerde peydahlanan enerjile işi olmaz orhan kıral’ın. dilekolay 14 tane kitabı var, hepsi de birbirinden şahane gezi kitapları(#). önce neden bu kadar kitap yazıdığına anlam verememiştim. itü’de istatistik anlatıyor profesörümüz, orada yardımcı olarak kullanılıyormuş kitapları. biliyorum yardımcı kitapların son temsilcisinin kırmızı bilgi bankası olduğunu zannediyordunuz. yanlış. ayrıca bilgi bankalarını, ahmet buhanları çalışmak gerekiyordu. orhan kural’ın kitapları itü’de direk harf notunuzu etkiler, üstelik çalışmanıza da gerek yok. şöyle ki, alırsınız kitabı, parayla alırsınız tabi. gidersiniz orhan kıral’a imzalatırsınız, orhan kıral’ın sol omuzunun üstünde asistanı vardı ona da isminizi yazdırırsınız. ve viola! notunuz 1 not arttı. ne kadar kitap, o kadar harf notu. kitaplar da zevkli zaten; orhancık şili’de, orhancık ufakların ötesinde falan..

kiyoto’cu o, greenpeace’çi o, ne kadar uluslararası kuruluş varsa ocu o. sevimli duman avcıları isimli emprovize müzik yapan grubuyla bir gönülçelen. arada rüyalarıma giriyor kendisi. mavi taytının üzerine giydiği tişörtünün üstünde kocaman “O” yazıyor. rüyaların hepsi hollywood prodüksiyonu ve hd kalitesinde. rüyalarımın birinci sezonu boyunca brad pitt’i dövdü. önce karizma şekilde sigara içmekten suçlu olduğuna hükmetti, sonra dövdü. onun olduğu rüyalarda sigaralar hep buğulu görünüyordu, anlam veremedim. ikinci sezonda winona ryder’ı dövdü. o sezon sadece bir bölümdü. metabolik rtük o olaya dur demiş olmalı.

herkesi herşeyi, dava eder mister kıral. kimseden korkusu yoktur. can dündar’ı dava etmiş. etsin yakışır paşama. bir ara motor sporları federasyonu’nu dava etmek için dosya hazırlıyordu, noldu bilmiyorum.

Categories
A Day to Remember

kardeşimizsin alexis

gözümüz aydın, nur topu gibi bir kardeşimiz öldü. genelde birisi doğar da kardeşimiz olur, bu kez bir ölü var olayda, ölen de çiçeği burnunda kardeşimiz alexis. polisler öldürdü bu arkadaşı yunanistanda, sonra da yunanistan pek acayip olaylar oldu, sivilitaatsiz nikneyminin hakkını vererekten sessiz kalmadı olaylara. tabi kalmayacak amına koyim. taksim tayfası da sessiz kalmadı ve badanacıları zengin etmeye başladı. çıkın taksime, sağınıza solunuza bakın, ne demek istediğimi anlarsınız, her neyse. bugün en sevdiğim arkadaşlarımdan birinin hiç beklemediğim şekilde havaymetyormadır fanı olduğunu öğrendim ve bir havaymetyormadır fanı olarak benim arkadaşım yazısı yazmak istiyordum ki koşullar beni bu garip yazmaya yönellti, ortada bir ipnelik var kesinlikle.

Categories
05:45 Hikayeleri

ceviz oynamaya mı geldin ?

evet, ceviz oynamaya geldim. yanımda da ribanacı müslümü getirdim. ribanacı müslüm amerikan alternatif rock müziği için ölmektedir ve kendisi bir filter fanıdır. ceviz oynamaya gelmesinin sebebi babasının kanal 7de insider olmasıdır. senaryoyu önceden öğrenir bu. bir de her cuma akşamı haydarpaşadan trene binip ankaraya gider, bunun sebebini daha yeni öğrendik. kendisi üçüncü ligde puana şiddetle ihtiyaç duyan takımlardan biri olan adana demirsporda oynamaktaymış, vay ki ne vay dedim bunu öğrendiğimde ben. ribanacı müslüm orada oyun kurucu müslüm oluyormuş. eskilerin deyimiyle diagonal paslar atıyormuş, halbuki bu yenilerin söylemesi gereken bir laf. bunu da müslüm ortaya çıkardı ve sonuç olara bizimle ceviz oynamaya geldi.

%d bloggers like this: