Categories
05:45 Hikayeleri

brad pitt

nolur filmlerimdeki seslendirmeleri ali poyrazoğlu yapsın. nolur, yalvarıyorum hepinize.

Categories
Human Race Must Be Destroyed

dünyanın da hali kötüleşiyo

manmade-world

özde değil sözde laik bir arkadaşımın lafıydı bu. kendisi maldı, hala mal. bazen istanbulun önemi yüksek, markalaşmış caddelerinde rastlıyorum kendisine. oralarda ne işi olur, onu oraya nasıl sokarlar bilmiyorum ama istanbula vize konsun diyenlerin en büyük siyasi kozu olmaktan öte gidemeyen bir sosyal yapıya sahip bu arkadaş. fiziksel yapısının da tutulacak bi yanı yok hani, yirmi kızım olsa birini vermem. her neyse bu önemsiz bi konuydu. şimdi geçiyorum önemli konuya…

önemli konu şu ki, dünyanın hali gerçekten kötüleşiyor mu? birkaç aydır blogumuzu okuyorsunuz. entelektüel birikiminiz oldukça önemli bir konuma gelmiştir iyi bir okursanız. blogumuzu yeni keşfettiyseniz hala geç değil. arkadaşlarınıza kısa zamanda yetişebilirsiniz. soruma dönüyorum, dünyanın hali? şimdi sıra yorumlarda. en güzel yorumu yazı olarak yayınlayacağıma söz veriyorum.

Categories
A Day to Remember

old school grindcore dalla turchia

beyoğlunda bakırköy-yeşilköy dolmuşlarına dönerken grindcore nazi siker yazısını görürdünüz. türk grindcore’u italya’ya faşist sikmeye gidiyor

not: bu yazı hiaxi nickli arkadaşımızın blogdaki en dalyarak -ve en güzide- okur olduğunu ispatladığından apayrı bir önem kazanmıştır, kendisini kutluyoruz. yalnız en güzidenin ne olduğunu ben bilmiyorum.

Categories
A Day to Remember

kenan evren gideyazdı

bir zamanların usta jokeyi kenan evren yan geldi.ettikleri hipokrat yemini paçalarından akan hekimlerimiz kenan evren’in direkten döndüğünü fakat durumun kontrolleri altında olduğunu bildirmişler. türk tabiplerinden ricam paşamı yeteri kadar iyileştirsinler. çok iyileşmesin. espri yapacak takati bulamasın mesela. nefes falan alsın işte. bakın ne kadar hümanistim. kenan yaşasın istiyorum. daha doğrusu ölemesin istiyorum.

Categories
05:45 Hikayeleri

otobüste düşündüğüm güzel şey

edirnekapıdan kalkan metrobüs

metrobüse biniyorum ama otobüs kelimesini kullanıyorum taşıttan bahsederken. başlıkta da otobüs diye geçtim, hepiniz görüyorsunuz. metrobüs ne zaten bi kere, bildiğin otobüs değil mi o? ağır çantamı dizlerimin üstüne aldım, zira çanta koyulması gereken kısımda kazmanın teki kızılderili kabile lideri havasında yaymıştı kaseyi. nasıl başarılır bu, ne tip bir ruh halidir çözemedim. derken düşüncelere daldım ve çok güzel bir şey düşündüm. ama unuttum sonradan ne olduğunu. o yüzden yazamıyorum kusura bakmayın. yolda telefonumdaki bowling oyununda rekor tazeledim, bir de kafamın içinde god is an astronaut şarkıları çalıyordu.

Categories
A Night to Forget

açtım kollarımı gel

sanatabakisacimboylebenim

sanata bakış açımı hiç bir topraktan olmaya eleştirtmedim, eleştirmem. eleştirsem de sikime takmıyorum havalarına girerim, eleştirmen iflah olmaz. çok seviyorum iflah olmaların önüne çektiğim setleri.

asla iflah olmayan hatunlar vardır ki onlar en tehlikeli grupturlar kanımca. yeni tanışmanıza rağmen sabah tebessümüyle size günaydın der. sonra küçük dünyada onu uzatmalısıyla yakalarsınız, her şey yerine oturur gecelerindekileri ertesi sabahtan itibaren görmek istemeyen biri için. size uzaktan bakar iflah olmayan. japon bakışlarıdır bunlar.

taproot – gift albümünü baştan dinliyorum. 10 küsürlü yaşlarımın başındayken de hala da iyi albüm bu.

emotional times, I’m just fine.

Categories
05:45 Hikayeleri

yüreğim parçalandı

bu kargalar insan değilmevsim yaz, hava nemli olduğundan kış uykusu berraklığında uyuyamıyorum. ensede başlayan yastık bacak arasında bitiyor, sevgili okurlarım. üstelik bu dönüp, dolaşmalar, yastıklarla güreşmeler sadece yatak odasında olmuyor. arada kendimi atıyorum salona orayı tavaf ediyorum. beğenirsem salonda devam ediyorum. yok, beğenmezsem gece devam ediyor.

işte dün yine salondayım. çıtır, pıtır sesler. kanat çırpmalar falan. bütün cam, kapı açık olduğundan hışırtılar falan birbirine karışıyor. zannedersin arkada einstürzende neubauten çalıyor. uyku sersemi insanın aklına hangi sivrisinek kanat çırpar lan gibi fantastik şeyler geliyor. gözümü bir araladım ne de göreyim bir kumru. güvercin de olabilir tabi arasındaki ayrımı bilememekle beraber eksikliğini hissetmiyorum. neyse işte, göğsünün üstüne yatmış kanatları yordamıyla ordan oraya kayıyor hayvancağız. şimdi seni salsam dışarı kedilere yem olursun be yavrucuğum dedim. acaba harbiden sakat mı yoksa poz mu yapıyor diye kontrol etmem lazımdı. ona doğru iki adım attım hemen ayaklanıverdi köpoğlusu. birde flapları kontrol etmek için alkış tuttum. eleman uçmayı da becerdi. tuttum, saldım dışarı. vurdum kafayı yattım sonra.

yemek için birkaç parça nevale alayım diye çıktım. köşede kuşun cansız yatan bedenini gördüm. işte o hissiyatı kelimelerle anlatamam. osaat iştah miştah kalmadı. dağ gibi adam heder oldu. kuşun etrafında dört döndüm. temiz bi 10 dakika kedi ve kedigillerin ağzını yüzünü siktim. biraz sakinleşince daha dikkatli baktım hayvancağıza. küçük çapta bi olay yeri inceleme yapayım dedim. gözleri sivri bir aletle çıkarılmışa benziyordu. biraz düşündüm ve bu puştluğu ancak kargaların yapabileceğine kanaat getirdim. kediler için düzenlediğim merasimi kargalar için tekrarladım. ama nasıl kötü olduğumu anlatamam sevgili okur. o kadar kötü oldum işte. bu aralar çok hassasım kenan evren’den ötürü olsa gerek. 62’nin duygu yüklü sayfalarında tekrar buluşmak dileğiyle.

Categories
Human Race Must Be Destroyed

sıcak havalar

30 saniyede tırt görsel yaratma kurumuevet, havalar sıcak. leş gibi sıcak. cehennem gibi sıcak. gavur amı gibi sıcak. geçen sene de böyleydi. yeni bir haber değil yani. peki temmuz’un 20’sinde milletin “baba mübarek de bayağı sıcak yaptı ha”sına “ya yaa” reaksiyonuyla sanki her milenyumda bir kere gerçekleşen bir olaya tanıklık ediyormuşuz gibi ağız yapıyoruz ki? hoşgörüden öte gelen bu refleksimizi toplumca aldırmamız lazım. bize eziyet, onlar için de zararlı birşey. bu insanlar genel gerçekleri ahaliye popmalayıp kendine muhabbet yaratınca mutlu oluyor. mesela sadece benzinle koca bir hayat geçirmiş insan biliyorum. e abi biliyoruz anasını satayım en çok vergiyi biz veriyoruz. ondan benzin pahalı. yoksa bedava benzin. bir kere bozun bu insanları. hoşgörü mekanizmanızı 2 saniyeliğine “biliyoruz lan” için rafa kaldırın. inanın bu canlının hayatında çok şey değiştirecekseniz. araştırmaya yönelecek bu arkadaş. solvent katılmış benzinden, genleriyle oynanmış sebzelere, meyvelere geçecek. hatta iyi bozarsanız bu arkadaşı sürekli cevap arayan bir birey haline getirirsiniz. bir de bakmışsınız adam size price equation’dan bahsediyor.

bu konularda çok dolduyum. ulan bir milletin bütün kültür mirası mı hava ve su üzerine kurulmuş olur. aslında bu sorunun tek ve kesin bir çözümü var : o da baskın oran’ın gece lisesi açması. o zaman mahallenin tüm delikanlıları aydın olur. aydın partisi falan kurar bunlar. diğer partilerden korkmalarına gerek yok. rasim ozan kütahyalı’dan korksunlar yeter.

Categories
05:45 Hikayeleri

almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık

kadersiz milletiz, başkası yenildi diye yenilmiş sayılıyoruz. hep kahraman, hep hakkıyla kazanan bir millet olduğumuz halde.

başlıktaki yalanla ilk karşılaşmam ilkokul ikiye dayanır. devlet okulunda olduğumdan sabahçı-öğlenci uygulaması vardı, 7’de falan başlıyordu ders. zannedersem bir kış sabahı 7:15 gibi karşılaşmıştım. almanlar yenilince kendi de yenilmiş sayılan ama aslında hep başarılı olan bir devletin mirasında kurulan bir okulda işler böyle yürüyor maalesef. o zamanlar popüler olan bir çavuşoğlu koleji vardı, orada okuyan çocukların okul saatleri daha normaldi.

şimdi nereden geldi bunları yazmak aklıma. geçenlerde tegerete diye telaffuz ettiğimiz haber kanalında tarih bilgisine sahip olduğu iddiasıyla kameralara karşısına geçen yaşlı tonton bir amcamız vardı. genel olarak bu kanala çıkanlar mukaddesat sahibi insanlar oluyorlar. ancak kanalın sahibi güzel bir dolandırıcı. dolandırıcı deyip de günahsız, sevecen, masum kalplerine ağrı düşürmek istemedim, güzel dedim bu yüzden. neyse, az önce bahsettiğim tonton amca da kurdu bu cümleyi. ciddi ciddi söyledi, istemsiz kahkahalara boğdu beni.

ilkokul ikideyken bana hayatımın ilk samimi hasiktirini çektirmiş bu cümle 2009 yılında hala söyleniyor. 15 sene olmuş, arkadaşlar buradan yaşımı hesaplayabilirler. gencim, tezcanım, heyecanlıyım, ondan yazıyorum belki bunları. ama birileri bana anlatsın nasıl oluyor bu olay ???

Categories
Unuttuk Sevişemedik

yalvarmak

am bankası

tarkan gürol çok yaşasın, bizle paylaştı bu fotoğrafı

Categories
Cihangir Yokuşu

kendimizi kandırmayalım

ikibinoff

evet, inkar etmek yersiz. kültür başkenti falan olamayız çünkü hepimiz öküzüz ya da öküzlüğe izin veren kişileriz. bu yazının da devamı gelecek, daha 2010a var.

62ytl.com istanbulikibinoff projesini desteklemektedir, hem de çok desteklemektedir.

Categories
Cihangir Yokuşu

laiklik ist krieg

chp-heavymetal

turbulence 3: heavy metal filmine göre daha sevimli bir fotoğraf bu. dincilerin siktir ettiği metalcilere laisistler sahip çıktı. bazı köşeyazıları ile bir naneye yaramayacağını düşündüğüm zaman gazetesi ülkemin metalcilerini en çok gündeme getiren gazeteydi. tarih 27 temmuz, güngören’de patlayan bombalardan ve metallica’nın ali sami yendeki konserinin üzerinden bir yıl geçmiş. işte bunları alakalandırırdı zaman gazetesi. kardeşim yumuşak bir şey de değil ki kıçımızı silelim, bazen tuvalet kağıdı bitmiş oluyor. vakit daha iyi gazete yahu !

gürsel tekin 62ytl’den bugüne kadar aferin almış tek politikacı olarak da tarihe geçiyor bu esnada. bence cumhurbaşkanı olsa yaşayamaz bu gururu. eminim ailesi gözyaşlarına boğulmuştur şu anda.

Categories
Cihangir Yokuşu

r.i.p. turgut abi

Turgut abi ve diğerleri

62ytl’de ilk kez konser haberi veriyorum, o da geçmiş bir konserin. benim dikkat çekmek istediğim olayın afişi tabi. ilk defa bir afişi beğeniyorum bu da türk grafikerliğinin çağ atladığını gösteriyorum, çünkü çok önemli biriyim. dolayısıyla zevklerim de önemli.

turgut abi şöyle yapmıştır, böyle yapmıştıra girmeyelim. serbest piyasa ekonomisi, liberalizm, düşük ücretler falan demek istemiyorum yani yoksa ahmet çakar ya da ex-galatasaray başkanı özhan canaydın arasında gider gelirim, bu da önceki paragrafta bahsettiğim önemli şahsiyetimle çelişir, kendi kendimi göt ederim. derim ama demiyorum yine de ben.

bu arada melih gökçek için bir arkadaşım sübyancı dedi ama ben kesinlikle inanmıyorum ahahaha çünkü o ankaranın sevimli, çalışkan, basiretli ve güvenilir belediye başkanı, değil mi ? pazar gününe never reach home dinleyerek başlamak harika.

Categories
Cihangir Yokuşu

sıcaklardan bunalan halkımız

kocamustafapasa-sahili

yukarıdaki fotoğrafı akşam 8 sularında kocamustafapaşa sahilinde çektim. görüş mesafesi epey düşüktü. çünkü sıcaklardan bunalan istanbullu nefis mangal kokularıyla marmara denizinin kendine has bok kokusunu kombine edip hoş bir ayar yakalama uğraşındaydı ve mangallardan çıkan dumanlar görüş mesafesini 50 metreye kadar düşürmüştü. sanırım bok kokusu daha ağır basmaktaydı. hepsine afiyet olsun. kriz nedeniyle ızgaralarda köfte, pirzola görmek imkansızdı, herkes beyaz ete dönmüş. tavuk kanat en popüler yiyecek, yer yer kuzu inciğe rastladım ben. her şey thursday’in an absurd and unrealistic dream of peace şarkısındaki gibiydi adeta.

Categories
A Night to Forget

zarif bir incelik

zarif bir inceliküstüden transit geçtiğimiz kadınlardan başka bir de bizim üzerimizden geçen kadınlar var. beraber yaslandığımız duvarların aurasından geçerken kötü olduğumuz yerlerle dolu istanbul, ama biliyorum ki o duvarlar eskiyor ben de unutuyorum inceden. önceleri her saniye nefesimi kesen anımetrik nesneler artık ara sıra flashbackleri tetiklemekle yetiniyorlar.

en fenası şeydi. düştüğüm yerde stencilin vardı.

Categories
Cihangir Yokuşu

asi kız tuana

buralar nereler acep

yukarıdaki kız beyoğlu’nda yapı kredi önünü mesken edinen ilk kişiymiş diyor arkadaşım. sonradan ben de düşündüm o galiba. önümüz haftasonu, yapı kredi kitlesi için bu aktivite alternatifsiz. yılın en sıcak haftasonunu yaşayacaklarından da acayip yerlerinde oluşan pişikler, yanıklar falan onlara acısı, biberi katmerli bir pazartesi-salı-çarşamba yaşatacaktır. gidip bakacağım yarın. sonra öğleden sonra kemancıya uğrayacağım, konser var. ondan sonra da cihangir yokuşunu inerim.

Categories
Cihangir Yokuşu

canbebe ayın bebeği

canbebe

sizin de bebeğiniz ayın bebeği olsun mu ?

Categories
Deneysel Dokunuşlar

çocukken en çok izlediğim şey

TRT

en çok izlediğim kanal trt 3 idi bu görsel sayesinde. ekrana saatlerce bakardım boş boş. o zaman yaptığım şeyler gelecek için bazı işaretler taşıyormuş, şimdi böyle düşünüyorum. ah be anneciğim, “olum bu ne, değiştir şunu” deseydin ya zamanında, neyse olan oldu.

Categories
Cihangir Yokuşu

ignite ep’si satan korsan cd’ciler

lost adasında desmond üç sene boyunca korsan cd işiyle uğraşmış.

yok artık bu adamlar. orhan gencebay, kültür bakanlığı, zabıta üçlüsü hepsini bitirdi. korsana karşı değildim, zira alışveriş yapıyordum kendilerinden. şimdi karşıyım deyip ikiyüzlülük yapmak istemiyorum, üstelik ihanet de etmiş olurum adamlara. download hızımız dial-up bağlantıyla 4 kbps’yi geçmediğinden çok zengin ettik korsancıları.

  • bakırköy ido’ya giden köprü üstündeki korsancı çok satanlar listesi hazırlıyordu ciddi ciddi. bir numara kim dediğimde avenes dedi, evanescence ‘e dili dönmüyordu herhal. bu adam bir de pop albümleri bir sıraya, rap-r&b albümleri bir sıraya, metal-rock albümleri de başka sıraya diziyordu. megavizyonda rock-metal kategorisi yokken kendisi sahipti bu satış anlayışına.
  • yine bakırköy’de galleria’ya geçilen alt geçitte adam ignite ep’si satıyordu2002 yılında. hakikaten oha dedirtecek bi durum düşününce.
  • beyazıtta program satan adam “sede var sede var” diye bağırırdı istanbul üniversitesi öğrencilerinin bol olduğu mecralarda. kendisine abi ne var diye sorduğumda “sede var” diye cevaplardı. photoshop cs2’yi yeni çıktıgında kendisinden almıştım.
  • bir keresinde aldığı porno filmi değiştirmeye çalışan ergenle -tabi erkekti, kızlarımız hala yeterince modern değil- korsan arasındaki muhabbete tanıdık. epey cinsel içerikli nasihat verdi korsancı. bu tecrübemle de korsan cd satıcılarının gazetelerdeki haydar dümen köşelerinin müdavimi olduklarına kanaat getirdim.
  • tahtakale’deki pornocular çok komikti, o kadar komik ki anlatmayacağım. bilen biri yorum olarak geçsin alt tarafa, ben hakikaten yazamacağım. ne zaman aklıma gelse sinirlerim bozuluyo çünkü.
  • yazıcıoğlu’ndakiler korsancı değil mossad ajanıydı. hep yedinizi değil mi? bir tanesi kurt cobain’e benziyor diye umudunu yitirmiş dişi ekşisözlük yazarlarının hayallerini epey zaman süslemişti. muhtemelen askere gidip geldikten sonra evlenmiş ve ümraniye’ye yerleşmiştir.
  • beşiktaştaki veletler tam amerikan. dizileriyle bizi amerikanlaştırıyorlar. kendileri alperenlerden dayak yemeli. bir tarafına lost, bir tarafına prison break sezon dvd’si kapağı bastırdıkları beyaz tee’leriyle dolanıyorlar ortalıkta. acayipler.
Categories
Cihangir Yokuşu

iadeli taahhütlü

ülkemin sevgili kurumu petetenin hizmetinden epey yoksun kaldım. ömrüm boyunca da yoksun kalmaya razıyım. lütfen devletimizi bizi arsız petetenin kollarına bırakmasın. anarşist devlet kuracaklar karşı-petete duruşuna sahip iseler onları da destekliyorum. bu arada poison the well’in albümü hiç de iyi değil anasını satayım ama eyes set to kill ile idare edebiliyorum manita adayları sayesinde. onun nasıl bir şey olduğunu sanmıyorum. hayatım garip proses zincirlerinden kurulu.

editörün notu: bu yazıda geçen yazılarla da alakalı olaraktan oksimoron kullanılmıştır, gelecek yazılarda da kullanılmaya devam edecektir. yormayın bizi lütfen

%d bloggers like this: